Kapılar, kapılar çarpılıyordu.
İçimde bir terk ediliş tekrar edip duruyordu.
Şehir ise gürültü tanrısıymış gibi sürekli homurdanıyor,
Kendimle konuşmama bile fırsat vermiyordu.
Tüm bu gürültünün, bu hayhuyun içinde,
Ne yalan söyleyeyim, bu boktan hayatın içinde,
Sen, kaçıp kaçıp sığındığım sığınağımdın.
Öyle sessiz, öyle dingin, öyle kendince, öyle işte.
–
Yollar yeni yollara çıkıyor, gitmeler bitmiyor, hiç bitmiyor.
Gitmeler, ödenmez veballer doğuruyor.
İçimde birisi sürekli gidiyor, durmak ne bilmiyor,
Ve bir filmde, bir adam, annesinin karnında terk ediliyor.
Tüm bu kötülüklerden kaçıp, sığındığım, sığınağımdın.
Öyle şefkatli, öyle içten, öyle işte.
–
Şimdi geceler, geceleri kovalıyor,
Gün yüzümde bir mana buluyor, ben kaybediyorum.
Gün göremiyorum, günümü gün edemiyorum, ağlamıyorum, gülmüyorum.
Perdeleri açamıyorum, odamdan çıkamıyorum, unutamıyorum.
Sen, gecelerden kaçıp, gün diye sığındığım sığınağımdın.
Öyle aydınlık, öyle berrak, öyle işte.
Yazar olmak için kaydolabilirsiniz. Yeni Gönderi Oluştur
GIPHY App Key not set. Please check settings