Senin için anneanne.
RUHUNA FESLEĞEN
Ben uyurdum
Sen balkonda fesleğenlerini sulardın anneanne.
Ben uyurdum
Sen sokaktan geçen insanların hayatlarını sulardın.
Hızlı yavaş, zengin fakir, güzel çirkin
Fark etmeden
Fesleğeninle birlikte.
Ben bakardım
Sen görmezdin anneanne.
Yakın gözlüklerin
O afili telefonunun yanında duruyordur herhalde.
Oysa
Mavi brandan eskimiş
Demirlerin tozlanmış
Süpürgenin saçakları nasıl da komik öyle.
Sarı balkon terliklerin
Hani ayakların otuz altı olduğu halde
Kırk numara, iki tane.
Ah şu uzaklara dalıp gitmen yok mu
Bir ayağı kırık taburende.
Çocuktum ben
Zeytinyağına ekmek banıp yerdik
Sabahın en güzel vaktinde senle.
Çay, peynir, zeytin
Geceleri bal katmadan uyunmaz sıcak süte.
Uyumadan önce
Kaç kez anlattın bana o masalı
Hikayen başka başkaydı, sonu aynı
Her seferinde.
Aklım almazdı
Varır mı hiç padişah kızı
Çirkin bir bekçiye
Varmaz, varmaz anneanne.
Varır mı bir ölünün kokusu bir insana
Bir fesleğen fidesinde
Varır, varır anneanne.
Şimdi
Bir fesleğeni kokluyorum
Saçlarının yerine.
” Sen sokaktan geçen insanların hayatlarını sulardın” güzel hissettirdi teşekkürler 🌿
Çok güzel