İnsan zaman geçtikiçe büyür mü? Yoksa aslında küçülür mü?
Bizim aile ortamında konu ne olursa olsun sohbet illa ki eskilere kayar. Amcalarım,halalarım,yengelerim,annem,nenem,dedem anlatırlar anılarını. Ben de bunları dinlemeyi çok severim. Genellikle hikayeleri maddi imkansızlıklar yüzünden okuyamamalarıyla başlar. Hikayelerindeki o on yaşındaki çocuk okula değil ustasına, çalıştığı yere koşar her gün.Sırasında oturup öğretmenini dinlemek yerine müşterilerden gelen istekleri ustasından,patronundan gelen azarı işitir durur.Çok uzun anlatmayacağım buraları.Çünkü asıl gelmek istediğim nokta veya daha doğrusu size aktarmak istediğim nokta için bu kadarı kafi.Tabi bu erkek tarafının yaşadıkları.Biraz da o on yaşındaki kızlara bakalım. Buraya kadar söylediklerim amcalarımın dayılarımın yaşadıkları çünkü erkek olmak yaş fark etmeksizin bunu gerektiriyormuş o zamanlar. Çocukluk denilen çağ asla olmuyormuş onlar için. Peki ya halalarım teyzelerim yani kızlar için durum nasıl? Halam evin en büyük çocuğu yani o zamana göre ikinci annesi kardeşlerinin.Diğer kız kardeşleriyle birlikte görevi, annesine her işte yardım edip kardeşlerini idare etmekmiş. Ne kadar erken anne olunabilirse o kadar erken anne olmuş bu on yaşındaki kızlar.Bir tarafta on yaşında on bir yaşında on iki yaşında işe gidip ekmek getiren erkekler bir tarafta ise erkek kardeşlerinden çok az daha büyük olmalarına rağmen annelik yapan ablalar.
Ben bunları dinlerken karşılaştırma yapmaya çalışırım şimdiyle.Şimdiki on yaşında çocuklar neler yapıyor? Düşünürüm ve ilginç bir sonuca varıp dururum her zaman.Bu kırk senelik zaman diliminde nasıl olur da bir tarafta uzun yollar yürüyüp çalışmaya giden evine ekmek getirmeye çalışan o yaşta bile oyuncaklarla oynama şansı olmayıp hayat kaygısı,yaşama kaygısı olan bir on yaşında çocuk profili olur da bir tarafta elinde binbir çeşit teknolojik aletle,aklında fikrinde oyun olan ve asla ama asla hayatla ilgili bir kaygısı hatta kaygıdan öte bilgisi olmayan bir profil oluştu.O on yaşındaki ablalar o ikinci anneler o ev işi yapan kardeşlerine bakan,idare edenler nasıl olur da kardeşlerine değil de oyuncak bebeklere bakar oldular.İşte her eskiyi anlattığında ailem, ben de bunlaru düşünürüm.Asla şimdiki durum daha iyiydi veya eskiden böyle olması daha doğruydu diye düşünmem.Sadece karşılaştırırım ve şaşırırım. Son olarak şunu derim: Zaman geçtikçe büyümüyormuş demek ki insan aksine küçülüyormuş.
Yazar olmak için kaydolabilirsiniz. Yeni Gönderi Oluştur
GIPHY App Key not set. Please check settings